Dünya geneli haber makalesi

Teröre karşı ortaklık

İstanbul'daki terör saldırılarının 10.yılında Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi David Reddaway yazdı

2010 to 2015 Conservative and Liberal Democrat coalition government kapsamında yayınlandı
Victims of Terrorism

Victims of Terrorism

BUGÜN, İngiltere ve Türkiye’nin uzun zamandır paylaştıkları tarihte birlikte dönüp bakacakları çok üzücü bir gün. On yıl önce bugün, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğumuza ve HSBC Bankası’nın İstanbul’daki merkez binasına bombalı araçlarla saldırı düzenlenmişti. Bu saldırılarda otuz iki insan hayatını kaybetmiş ve çoğu yakın yerlerde yaşayan ya da çalışan Türkler olan 400’den fazla kişi yaralanmıştı.

GERİYE baktığımızda, Türk insanına ve Türk yetkililere saldırıların hemen ardından gerçekleştirdikleri yardım ve müdahaleler için şükranlarımızı sunuyorum. Saldırıdan bu yana her yıl 20 Kasım’da Konsolosluğumuz personeli, komşular ve Beyoğlu’ndaki esnafla birlikte kaybettiklerimizin anısına bir çelenk koyuyor ve bir dakikalık saygı duruşunda bulunuyoruz. İstanbul halkına destek ve yakınlıkları için şükranlarımızı sunuyoruz.

BOMBALI saldırının onuncu yıldönümünü nedeniyle bu ayrım gözetmeyen terör saldırısında hayatını kaybedenleri ve yaralananları anmak için düzenlenen törene aileler, arkadaşlar ve çalışma arkadaşları ile katılmak üzere bugün Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı William Hague, Türk mevkidaşı Sayın Ahmet Davutoğlu ile İstanbul’a geldi.

BAKANLARIMIZ, ayrı bir toplantı da yaparak son on yılda terör tehdidinin nasıl değiştiği ve birlikte buna karşı nasıl çalıştıkları konusunda görüş alışverişinde bulunacaklar. Birleşik Krallık, Türkiye ile terörle mücadele alanı da dahil olmak üzere pek çok farklı konuda güçlü bir ortaklığa sahip. Her iki ülkenin de gerek yurtiçi gerekse yurtdışı tehditlerle ilgili ne yazık ki acı ve uzun bir tecrübesi var. Birleşik Krallık olarak, Türkiye’nin PKK ile barış sürecini başlatmakta gösterdiği cesareti çok olumlu karşılıyoruz. Türk Hükümetine, Kuzey İrlanda’daki deneyimlerimize dayanarak elimizden gelen her şekilde yardımcı olmaya hazırız.

PKK ile ateşkesin devam etmesini kutlarken Suriye’deki çatışma nedeniyle ortak güvenliğimize yönelik başka bir tehdit büyüyor. Binlerce yabancı uyruklu insan ki, bunların arasında sayıları azımsanamayacak kadar çok olan Britanyalılar da var, Suriye’de El Kaide ile bağlantılı gruplara katıldı. Bu şahısların terör eylemleri gerçekleştirmek için Türkiye’ye ve diğer ülkelere dönme potansiyellerinden ötürü ciddi bir endişe taşıyoruz.

TÜRKİYE, Suriye’deki çatışma nedeniyle zaten çok ağır bir bedel ödedi: Mayıs ayında, Hatay’ın sınırdaki Reyhanlı ilçesini hedef alan ve 53 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısı Suriye’deki vahşetin ülkenin sınırları ötesine yayılmakta olduğunun acı bir göstergesiydi. Aynı zamanda bize, ortak güvenliğimize yönelik terör tehdidiyle mücadele için NATO müttefikleri olarak birlikte çalışmamızın ne denli önemli olduğunu da gösterdi.

İSTANBUL’un tarihindeki en kötü terör saldırısı on yıl önceydi ama aşırılıkçı şiddetin yarattığı tehdit ne yazık ki hâlâ varlığını sürdürüyor. Fakat ben, Birleşik Krallık ve Türkiye’yi büyük ülkeler yapan özelliklerin, inandıklarımızı savunmadaki kararlılığımız, terörizmi ve şiddetin siyasi hedeflere ulaşmada ikna edici yöntemler olduğunu reddetmemiz ve demokrasiyi, refahı ve güvenliği güçlendirmek adına dünya ile bütünleşme isteğimiz olduğuna inanıyorum. Bu düşünce, bu acı günde bile iyimser olmama yardımcı oluyor.

Yayınlama 20 November 2013